Şifa olsun diye içilen ballı sütü sakın böyle tüketmeyin. Zehre dönüşüyor

Posted by

Diyetisyen Elif Akçeken, mevsim değişikliklerinde ve kışın bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için vitamin ve mineral açısından zengin gıdaların önemini vurguladı.

Elif Akçeken “Öksürük ve boğaz ağrısı gibi sorunlar yaşadığımızda genellikle ballı süt içeriz. Ancak bu karışımı yanlış yaparsak, sağlığımıza zarar verebiliriz. Balı çok fazla ısıtırsak, içindeki doğal enzimler, vitaminler ve diğer etken maddeler bozulabilir ve balın faydaları kaybolur” dedi.

Diyetisyen Elif Akçeken, soğuk havalarla birlikte sık görülen grip ve soğuk algınlığı hakkında da bilgi verdi.

Grip, grip benzeri hastalıklar ve soğuk algınlığının önlenmesi ve tedavisi için bitkisel kaynaklı kimyasal veya biyokimyasal bileşiklerin kullanıldığını belirtti.

Bu bileşikler arasında polifenoller, flavonoidler, saponinler, glikozitler ve alkaloidler gibi çeşitli maddeler yer alıyor.

Dyt. Akçeken, soğuk havalarda grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmak için bağışıklık sistemimizi nasıl destekleyebileceğimizi anlattı.

Mutfaklarımızda bulunan bazı bitkilerin doğal birer koruyucu olduğunu söyledi. Bunlar şunlardır:

Ekinezya: Ekinezya, üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı hem önleyici hem de iyileştirici etkileri olan bir bitkidir. Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı daha dirençli olmamızı sağlar.

Ayrıca çay olarak içildiğinde içindeki bazı bileşenlerin (linalool) ve flavonoitlerin sakinleştirici etkisi olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle, özellikle şiddetli öksürüklerde rahatlama sağlayabilir.

Adaçayı: Adaçayı, ağız ve boğaz iltihaplarına iyi gelen bir diğer bitkidir. Bitkinin içindeki uçucu bileşenlerin ağız ve boğaz iltihaplarında (farenjit, jinjivit gibi) faydalı olduğu bilinir. Bu yüzden, adaçayı ile yapılan gargara bu amaçla kullanılabilir. Yeni yapılan bir araştırmada; adaçayı ve ekinezya birlikte kullanıldığında dezenfektan gargara kadar etkili olduğu görülmüştür.

Kakule: Kakule, eugenol adlı bir bileşen içerir ve bu bileşen antiviral ve antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Bu özellikleri sayesinde, soğuk algınlığına sebep olan virüsleri etkisiz hale getirebilir.

Kakule, antioksidanlar açısından zengindir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, bu da vücudumuzu hastalıklara karşı daha korunaklı yapar. Ayrıca solunum yoluyla alındığında, nefes almayı kolaylaştırır ve solunum rahatlığını artırır.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİREN GIDALAR

Dyt. Akçeken, bağışıklık sistemini güçlendiren gıdaları da şöyle sıraladı:

Kuersetin: Bir flavonoid olan kuersetin, antioksidan özelliklere sahiptir. Antioksidanlar, vücudu serbest radikallerin yol açtığı hücre hasarından korur ve bağışıklık sistemini destekler. Bu sayede, kuersetin, soğuk algınlığına karşı koruma sağlayabilir. Elma, kırmızı soğan, çay, kırmızı üzüm, brokoli ve kiraz domates kuersetin içeren gıdalardır.

Meyan kökü: Meyan kökü, T hücrelerinin interferon-gamma üretmesini teşvik eder, bağışıklık sistemini düzenler, iltihaplanmayı azaltır, virüslerin hücrelere girmesini engeller.

Meyan kökü, özellikle öksürük ve soğuk algınlığına (bronşit, tonsilit, üst solunum yolu iltihapları) karşı kullanılan karışımlarda boğazdaki balgamı akıcı hale getirir, iltihabı giderir ve bazı virüslere karşı etkilidir.

Afrika Sardunyası: Bu bitkinin içindeki Umkaloba özü, grip, bronşit, sinüzit, viral enfeksiyonlar ve anjiyo gibi hastalıklara karşı olumlu etkileri olan bir maddedir. Burun akıntısı ve boğaz iltihabına çok iyi gelir. Bakteriyel enfeksiyonlara karşı da kullanılabilir, bağışıklık sistemini güçlendirir ve antioksidan özelliklere sahiptir. Ayrıca, balgam çıkarmaya yardımcı olur.

BAL ÇOK ISITILMAMALI

Akçeken, son olarak kış aylarında sıkça tüketilen ballı süt hakkında da şunları söyledi:

“Mevsim değişikliklerinde ve kışın bağışıklık sistemini destekleyen vitamin ve mineral açısından zengin gıdaların önemi büyüktür. Öksürük, boğaz şişkinliği gibi problemlerimizde ilk başvurduğumuz şeylerden biri de ballı süt olur. Ama bazı yanlış uygulamalarla bunu zararlı hale getirebiliriz. Balı çok yüksek sıcaklıkta kaynatırsak, içindeki doğal enzimler, vitaminler ve diğer etken maddeler hasar görür ve balın faydaları kaybolur. Sıcaklık 80 derecenin altına indiğinde balı eklemek daha doğru olur. Unutmamalıyız ki, herkesin vücudu farklıdır ve bitkisel takviyelerin etkisi kişiden kişiye değişir. Herhangi bir bitkisel takviye kullanmadan önce, özellikle hamileyseniz, emziriyorsanız veya başka bir sağlık sorununuz varsa, bir doktora danışmak önemlidir.”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir