Galatasaray’da bir rapor konusu var. Tam muamma…
İki sene önce Burak Elmas ve yönetimi, divan başkanlığına başvurarak bir araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Gerekçesi ise kendilerinden önceki yönetim döneminde yaşanan ve halen davası görülen Florya forma hırsızlığı ile ödenen yüksek menajer paraları…
Eldeki tüm belgelerde Divan’a teslim edildi. Komisyon kuruldu. Araştırmalar yapıldı ve bir rapor hazırlandı. Buraya kadar her şey yolunda…
Ancak rapor ortada yok. Sonuç nedir bilen yok. 27 Şubat 2024’de Sayın Elmas, divan heyetine bir mektup daha yazıyor ve raporun genel kurul üyelerine açıklanmasını istiyor.
Yine ses yok.
Muhtemelen sümen altı oldu ya da kayboldu.
Belki de “Bu bizi bozar” diye çöpe atıldı.
Bence bu raporun içeriğinin bilinmesi Galatasaray camiasının hakkı…
Neyin ne olduğunun ortaya çıkması açısından çok önemli.
Kol kırılır ama yen içinde kalmasın.
Benden uyarmadı
Şampiyonluk olayı belli olsun, Galatasaray’da aslan gibi bir Erden Timur olayı patlayacak.
Şu anda herkes şampiyonluğa odaklandı. Elbette Erden Bey’in hataları olabilir. Kimin yok ki… Ama sevapları çok fazla…
Dursun Başkan belli ki Erden Bey’i istemiyor. Bu açık. Bazı şeyler kelimelerle anlatılmaz, davranışla da açıklanır.
Ama ben buradan yazayım.
Erden Bey’in olmadığı bir yönetim ve Sportif AŞ, Dursun Başkan’ın başına ileride sayısız dert açar. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Ama kulübün menfaatleri ön plandaysa her şeye katlanacaksın.
Granit kütleler
Fransa’da bir tabir vardır, Napolyon döneminden kalan:
Granit kütleler.
1800’lü yıllarda kurulan kurumların sürekliliği ve bugüne kadar gelmesi için kullanılır bu deyim.
Örneğin eğitimde lise kavramı. Bu bir granit kütledir. İlk o dönemlerde lise eğitimi başlamıştır.
Merak ediyorum acaba bizim futbolumuzda son 40 yıldır granit kütleler var mı?
Bugüne kadar her şeye karar veren kütle… Sessiz ve derinde olan, dantel gibi ince ince örülen granit kütle.
Alıntılara devam edelim. Dünyanın ilk masalı bir Hint masalıdır. Öyle kabul edilir.
Kelile ile Dimne.
Kelile doğruyu temsil eder, Dimne tam tersini.
Soru şu, “Futbolumuzda kim Kelile kim Dimne?”
Karanlık’tan ışık beklemek!!!
İsmail Yüksek, Beşiktaş maçında sakatlandı.
Fenerbahçe’nin en kritik karşılaşması olan Konya maçında oynamadı. Kalan maçlarda da oynamayacak.
Milli takım da sıkıntılı… Almanya’da kadroda ilk beşe yazılacak futbolcuydu. Yani o kadar önemli…
Şimdi Sırsbistan’da. Tadiç ve Dzeko’nun doktorları tedavi ediyor. Randevuyu da onlar ayarladı. İsmi Andreja Milutinoviç. Djokoviç’in de doktoru. Enes Ünal’ı da tedavi etmiş.
Yani, “Dünyaca ünlü büyük ortopedi profesörü Ertuğrul Karanlık’tan” adamı resmen kaçırdılar. İsmail’in tedavisi Karanlık’a kalsaydı bırakın Almanya’yı, yeni sezon bile şüpheliydi.
Karanlık’ı sezon başında İsmail Kartal istedi. İnatla da tuttu. Hem de tüm yaşananlara rağmen…
Demek ki neymiş, futbolda her şey teknik direktöre bırakılmamalıymış. Bırakırsan böyle olur.
Hiç ummadığın bir konu şampiyonluğa bile mal olur.