T24 Dış Haberler
Hamas’ın 7 Ekim’deki “Aksa Tufanı Operasyonu” sonrasında İsrail ordusu tarafından Gazze’ye yönelen operasyon ve saldırılar devam ederken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu‘nun kendisinin görevden alınmasına yönelik yoğun bir kampanyanın hedefi olduğu öğrenildi.
Bloomberg, Başbakan Netanyahu’nun 2015’teki kampanya reklamını hatırlattığı haberinde, “Sekiz yıl sonra, Netanyahu’nun bir dönem daha görevde kalmasını sağlayan bu reklam filmi, 7 Ekim’de Hamas militanları tarafından öldürülen İsrailli çocukların tüyler ürpertici görüntüleri eşliğinde sosyal medyada yeniden gösteriliyor” ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN | Hamas-İsrail savaşında gün gün, dakika dakika tüm gelişmeler
2015’te Netanyahu’nun yeniden seçildiği seçim kampanya reklamında, genç bir çift dışarıda bir gece geçirmeye hazırlanırken kapının çaldığı ve Netanyahu’nun “Bebek bakıcısı mı istediniz?” dediği görülüyor. Reklam filmi, Netanyahu’nun kameraya “Bu seçimde çocuklarımıza kimin daha iyi bakacağına siz karar vereceksiniz” demesinin ardından sona eriyor.
Bloomberg’e göre Netanyahu’nun görevden alınması kampanyasına yalnızca muhalefet değil; birçok eski çalışma arkadaşı ve İsrail’in güvenlik kurumları ile askeri istihbaratının bası eski başkanları da katılıyor.
Sorumluluğu reddettiği paylaşım, kırılma noktası oldu
Cumartesi gecesi yaptığı paylaşımda Netanyahu, Hamas’ın İsrail’e karşı bir savaş başlatma niyetine dair hiçbir uyarı almadığını iddia etmiş ve İsrail’in 7 Ekim’deki saldırıyı öngörememesinden dolayı Askeri İstihbarat ve Shin Bet güvenlik servisi başkanları Aharon Haliva ve Ronen Bar‘a atıfta bulunarak- savunma kurumunu suçlamıştı.
Netanyahu daha sonra bu mesajı silerek özür diledi.
TIKLAYIN | Netanyahu 7 Ekim’deki Hamas saldırısıyla ilgili askeri istihbarat ve Shin Bet’i suçladığı tweetini sildi; özür diledi
Ancak Bloomberg, bu mesajı bir “kırılma noktası” olarak nitelendirdi. Gazete, bu mesajın Netanyahu tarafından paylaşılmasının ardından istifa etmesi yönündeki çağrıların daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandığını yazdı.
“Netanyahu’ya güven yok”
7 Ekim saldırısı, Netanyahu’nun muhalefet lideri Benny Gantz ile acil durum kabinesi kurması ve sorumluluğun “zaferden sonra” üstlenileceğini söylemesiyle bir “birlik dönemi” yarattı.
Bloomberg’e göre; üç hafta boyunca bu durum Netanyahu’ya “zaman kazandırdı”.
Ancak hükümet muhalifleri, “İsrail tarihinde en uzun süre başbakanlık yapmış olan bu adamın Hamas’ın gerçek niyetlerini görmezden gelerek büyük bir başarısızlığa imza attığını” değerlendirmelerinde bulundu. Bloomberg ayrıca Netanyahu’nun oy oranlarının düştüğünü de yazdı.
İlk günlerde verilen “birlik görüntüsünün” aksine, eski savunma bakanı Moshe Yaalon, bir radyo röportajında başbakanın “sadece siyasi manevralarla meşgul olduğunu ve tavrının ‘Bırakın ulus yansın’ şeklinde olduğunu” söyledi. Yaalon, “Askeri harekâtı yönetme konusunda ona güvenmiyorum” dedi.
Netanyahu’nun sorumluluğu İsrail’in güvenlik ve askeri kurumlarına attığı mesajının ardından; kendisi de eski bir savunma bakanı olan Gantz, Netanyahu’ya seslenen ve yorumlarını geri çekmesini talep eden ilk isimlerden biri oldu.
TIKLAYIN | New York Times: İsrail istihbaratı, Hamas 7 Ekim sabahı tatbikat yapıyor sandı; Netanyahu’yu bile uyandırmadılar!
“Sorumluluk gösterin”
Gantz, “Savaştayken, liderlik sorumluluk göstermeli, doğru şeyleri yapmaya karar vermeli ve onlardan talep ettiklerimizi gerçekleştirmek için güçlerini bir şekilde güçlendirmelidir. Bunun dışındaki her türlü eylem ya da açıklama, halkın ayakta durma kabiliyetine ve gücüne zarar verir” dedi.
Intel Corp. şirketinin İsrail merkezli otonom araç birimi Mobileye NV’nin kurucu ortağı Amnon Shashua, ekonomi gazetesi Calcalist’teki bir makalesinde Netanyahu’nun 7 Ekim’den bu yana “başarısızlıklarını, uyumsuzluğunu ve beceriksizliğini” yazdı ve hükümetin derhal değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
İsrail’in en önde gelen anaakım gazetelerinden Haaretz, Pazartesi günkü başyazısında da Netanyahu’ya istifa çağrısı yapıldı. Kendi partisi Likud ve koalisyon içinde Netanyahu’ya karşı özel bir tepki olsa da kamuoyu sessizliğini koruyor.
Netanyahu’nun danışmanlarından Mark Regev, Bloomberg Radyosu’na yaptığı açıklamada, Netanyahu’nun “istifa etmesi yönünde herhangi bir baskıdan haberdar olmadığını” söyledi ancak İsrail tarafından başarısızlık olduğunun açık olduğunu söyledi.
Bloomberg’in haberine göre benzer bir mesaj Likud milletvekili ve eski Birleşmiş Milletler büyükelçisi Danny Danon tarafından da yinelendi.
Danon bir telefon görüşmesinde “Artık kimse istifa etmemeli. Bir savaşın ortasındayız. Savaşı kazanmamız gerekiyor. Bitirdikten sonra tam bir soruşturma yapacağız ve gerekenler bedelini ödeyecek” dedi.
“Hamas’ı yanlış okumak”
Bloomberg’e göre; İsrail’de sol, sağ ve merkezdeki siyasi liderlerle birlikte neredeyse tüm güvenlik kurumları, “Hamas’ın caydırıldığı ve liderlerinin İsrail karşıtı şiddetten ziyade iktidar ve ekonomik refahla ilgilendiği” fikrini kabul etmeye başlamıştı.
Bloomberg, 7 Ekim saldırısındaki zaafiyetin “Netanyahu’ya özgü olmayan bir görüşten” kaynaklandığını yazdı.
Ortaya çıkan sorular
Ancak Netanyahu’nun bu konuda “yalnız olmadığı” görüşleri daha sonra yerini başka argümanlara bıraktı.
Bloomberg’e göre Batı Şeria’da Filistin Yönetimi’nin “altını oyan” Netanyahu, Katar’dan Gazze’ye yüz milyonlarca dolar yardım gelmesine aracılık ederek Hamas’ın yoğun bir şekilde askeri eğitim almasına olanak sağlamıştı.
Buna ek olarak, geçen Aralık ayında son hükümetini kurduğunda, Batı Şeria’daki İsrail yerleşimlerini arttırmak ve ülkenin Yüksek Mahkemesi’ni zayıflatmak için çalışan aşırı sağcıları getirdi.
Bu durum ülkeyi böldü, haftalık protestolara neden oldu ve binlerce yedek askerin eğitime gitmeyi reddetmesine yol açtı.
“Sihirbaz gibi görülüyordu”
Kendisini eleştirenlerin çoğu için Başbakan Netanyahu, 2020 başlarında rüşvet ve dolandırıcılık suçlamalarıyla itham edildiğinde “güvenilmez bir lider” haline geldi.
Ertesi yıl, geniş bir koalisyona karşı seçimi kaybetti ve Bloomberg’e göre birçok kişi siyasi kariyerinin sona erdiğine inandı.
Ancak bir yıl önce aşırı milliyetçi ve dinci partilerden oluşan bir koalisyonu bir araya getirerek göreve geri döndü. Ortaklarının öncelikleri ön plana çıktı ve haftalık protestolara yol açtı.
Geçen yaz Suudi anlaşması muhtemel görünürken, Netanyahu bir kez daha Filistin meselesini arka planda tutarak Bloomberg’in deyimiyle “siyasi sihirbazlık yapıyor gibi” görünüyordu.
“Konsensus bozuldu”
Hükümet içinden ve dışından pek çok kişi yaşananlar için halktan özür dilerken Netanyahu’nun bunların arasında yer almaması, sorumluluğu kabul etmesi için ortaya çıkan baskıyı arttırdı.
Yedioth Ahronoth gazetesinin kıdemli yorumcularından Sima Kadmon, “Netanyahu sonuçta kendi kalesine gol attı” yorumunda bulundu. Kadmon’a göre yaşananlar, “savaş içinde savaş” ve bu durum, “Savaş bitmeden Netanyahu’nun sorumluluğunu tartışmaya başlamak için diğer tarafa meşruiyet sağladı”.